Öğretmenlere Yönelik Mülakat Tartışmaları Devam Ediyor!
Öğretmenler için Röportaj Tartışması! Türk Eğitim Sen’den yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘Mülakat Yapılacak’ açıklamasının Erdoğan’ın sözleriyle çeliştiği vurgulandı.
Milli Eğitim mülakat işkencesini yaşamış bir toplumdur
Türk Eğitim Birliği Başkanı Galip Geylan, “Sn. Cumhurbaşkanının röportajın kaldırılacağına dair sözü havada kalamaz. Milli Eğitim Bakanı Sayın Tekin, k Katıldığı bir televizyon programında öğretmen atamalarının kurulacak kurul öncesinde 45 dakikalık görüşme ile yapılacağını belirtti. Bu değerlendirme öncelikle Cumhurbaşkanının değerlendirmesine dayanmaktadır. Sayın Erdoğan’ın Daha önce kamuoyuna yaptığı açıklamada, “Kamu mülakatlarını kaldırıp gençlerimizin yazılı sınavlardaki başarı sıralamalarına göre yapacağız” demişti. İfadeyle çeliştiğini belirtiyoruz. “Özellikle eğitim çalışanları, ‘mülakat’ pratiğinin eziyetini yaşamış ve bu travmanın olumsuz etki ve sonuçlarını uzun yıllar bizzat yaşamış bir topluluktur.”
Öğretmenler En Donanımlı Şekilde Yetiştirilmeli
Geylan sözlerine şöyle devam etti: “ Alanın psikolojisi bu haldeyken, öğretmen atamalarında (ve belki de diğer süreçlerde) yeniden mülakatların belirleyici olacağı bir kurgunun dile getirilmesi, eğitim kadrosunda ve öğretmen adaylarında unutulmaz bir kaygı ve tedirginlik yarattı. Bakanın öğretmen niteliğinin korunmasına yönelik yaptığı değerlendirmenin yansımalarının da dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemizin geleceğini inşa eden öğretmenlerimizin en donanımlı şekilde yetiştirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Ancak yapılması gereken ilk şey öğretmen yetiştirme sürecinin tartışılmasıdır. Her zaman söylüyoruz; Öğretmenlik sadece geçim imkânı sağlayan bir meslek değildir. Öğretmenlik ideallerin ve sevginin mesleğidir. Öğretmen yetiştirme sürecinin bu bilinç temelinde belirlenmesi gerekmektedir. Sendikamızın düzenlediği Öğretmen Yetiştirme Çalıştayı sonuç raporlarına da yansıdığı üzere; Öncelikle öğretmen liselerini yeniden açalım. Öğretmen olmayı isteyen ve hedefleyen öğrencilerimizin öğretmen liselerine yerleştirilmesi gerekmektedir. Ortaöğretim düzeyinde bu hedeften sapmamış mezunlarımızın yeniden öğretmen olma isteği ve hedefi ile eğitim fakültelerine yerleştirilmesi gerekmektedir. Eğitim fakültelerimizde son yıllarını tam zamanlı olarak alanda/okulda geçiren öğrencilerimiz, eğer hala öğretmen olma duygu ve hedefine sahiplerse, fakülteden öğretmen adayı olarak mezun olmalıdırlar. Eğitim fakültesinden böyle bir duygu ve donanımla mezun olan mezunlarımız, gerçek anlamda “nitelikli öğretmen” olarak eğitim sistemine zaten dahil olmuşlardır. Bakanın 45 dakikalık röportajla hedeflediği ölçüm, 9 yıllık bu lise ve üniversite eğitim sürecinde zaten sağlıklı bir şekilde elde edilmiş olacak. Öte yandan onlarca branşta 30-40 bin öğretmenin işe alınacağı bir mülakat sürecinin fiziki olarak yürütülmesi hesaplanabilecek veya hesaplanamayacak birçok zorluğa neden olacaktır. Her adayla 45 dakika boyunca görüşülecek mülakatlarda nitelikli komitelerin doğru şekilde oluşturulması ve bu komitelerin haftalar sürebilecek değerlendirme süreçleri de oldukça önemli bir sorun olacaktır. Elbette, yıllardır kamuyu yönetme kibirini ortaya koyan bir grup dış yapının olağan tatsızlıkları da sürecin yükü olacaktır.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)